Mükemmelliyetçilik, iş görüşmesi sırasında söylenmek için harika bir fırsat olabilir. Gerçekte ise mükemmelliyetçiliği, mutluluk yönündeyken bile iç sesinizle sürekli kendinizi eleştirip, başınızın etini yemeniz olarak tanımlayabilirsiniz. Ancak yeni araştırmalar onu bastırmanın bir yolunu bulmuş olabilir.
Ayrıntılara dikkat etmek, kendimizi geliştirmek ve yaptıklarımız hakkında tutkulu olmak genellikle harika işlere yol açar ancak birinin hatalarına aşırı odaklanmak ise tam tersini yapabilir ve performansımızı engelleyebilir.
Mükemmeliyetçilik, yalnızca sonsuz ertelemeye, son teslim tarihlerini kaçırmaya ve daha az üretken olmaya neden olmaz. Bununla birlikte bazı araştırmalar, aşırı eleştirel zihniyetin, insanları depresyona daha yatkın hale getirdiğini ve bunun şaşılacak bir şey olmadığını gösteriyor!
Yaptığınız her şeyi sürekli bir standartla karşılaştıran kötümser bir iç sese sahipseniz, zihninizin; hayal kırıklığı, öfke ve kendinizle sürekli hoşnutsuzluk üçgeninde darmadağın olması gayet akla uygundur.
Peki ya kafamızdaki küçük mükemmeliyetçi canavarı bastırmanın bir yolu olsaydı? Yeni bir çalışma, olabileceğini düşünüyor.
Sidney'deki Australian Catholic University'den Madeleine Ferrari liderliğindeki araştırmacılar, mükemmeliyetçilik, depresyon ve öz-şefkât arasındaki bağlantıyı biri ergenlerden, bir tanesi de yetişkinlerden oluşan iki gruba ayırarak inceledi.
Öz-şefkâtin, mükemmeliyetçilik ile depresyon arasındaki halihazırda kurulmuş olan bağlantıyı zayıflatıp zayıflatmadığını kontrol etmesini istiyorlardı. Araştırma sonuçları PLOS One dergisinde yayınlandı.
ÖZ-ŞEFKÂTİN ÖNEMLİ ROLÜ
Ferrari ve meslektaşları 541 ergen ve 515 yetişkinin, kendilerine olan şefkâti, mükemmeliyetçilik ve depresyon düzeylerini kendi kendilerine değerlendirmelerini sağlayan anket formlarını doldurmasını istedi. Ortalama olarak, ergenler ve yetişkinler sırasıyla 14 ve 25 yaşlarındaydı.
Denetleme analizini uyguladıktan sonra araştırmacılar; "Öz-şefkât, öz-iyilik uygulaması, hem ergenler hem de yetişkinler için uygunsuz mükemmeliyetçilik ile depresyon arasındaki ilişkinin gücünü sürekli olarak azaltıyor" diye yazıyor.
Araştırmanın yazarları, "Bu bulguyu iki örnekte ve farklı yaşa uygun ölçümlerle tekrarlamak, öz-şefkâtin mükemmeliyetçilik ile depresyon arasındaki bağlantıyı ılımlı kıldığını gösteriyor" diye ekliyor.
Öz-şefkât müdahaleleri, uygunsuz mükemmeliyetçiliğin etkilerini zayıflatmanın yararlı bir yolu olabilir ancak bu önemli ihtimali tam olarak değerlendirmek için gelecekteki deneysel araştırmalar gereklidir.
Kendisine şefkât gösteren kişilerin, olumsuzluklara karşı daha dirençli oldukları ve travmadan sonra daha kolay iyileştiği gösterildiğinden, öz-şefkât önemli bir psikolojik varlıktır.
Yazarlara göre, öz-şefkât: "Kendi acılarına karşı açık, kendine karşı iyilik hissi taşıyan, yetersizliklerine ve başarısızlıklarına karşı anlayışlı, yargısal olmayan tutuma sahip ve kendi deneyimlerini insanların ortak tecrübesinin bir parçası olarak gören" diye tanımlanıyor.
Fakat doğal olarak öz-şefkâte sahip değilseniz, onu ortaya çıkarabilir misiniz? Bazı çalışmalar buna “evet” diyor.
Kaynak: Medical News Today
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder